7 Mart 2019 Perşembe

TCMB'nin 6 Mart Kararı: Sıcak Yaz Öncesi Utangaç İyimserlik

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) bu yılın ikinci toplantısını yaptı ve faiz oranlarını sabit tuttu. Kurul'un açıklama metni ile ilgili birkaç gözlemi aşağıda not aldım.

1. Ekonomik Kriz Derinleşiyor

Önceki yazılarda da belirtmiştim ama tekrar etmekte fayda var. Ekonomi yönetiminin kullandığı propaganda diline aşina olmayanlar için hatırlatayım: 'Ekonomideki dengelenme' gördüğünüz yerleri 'ekonomik kriz' olarak değiştirirseniz, gerçekte yaşananın ne olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
"... dengelenme eğiliminin belirginleştiği..."
Açıklamanın hemen başında altı çizilen husus, ekonomik krizin derinleşmekte olduğudur. 'Dengelenme eğiliminin belirginleştiği' bu şekilde anlaşılabilir. 

Mevcut üretim yapısı değişmediği sürece cari dengenin iyileşmesi bir ekonomik kriz göstergesi olduğuna göre, aşağıdaki ifade de, krizin derinleştiği tespitini desteklemektedir:
"Cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir."

2. Utangaç İyimserlik

TCMB, PPK'nin 16 Ocak toplantısı sonrasındaki açıklamasını 'temelsiz iyimserlik' olarak nitelendirmiştim. Bunun temel nedeni, açıklamada yer alan 'dış talebin gücünü koruyacağı' beklentisi idi. Özellikle Türkiye'nin ihracatı içinde en büyük yer kaplayan Avrupa ülkelerinde ekonomik yavaşlama yaşanırken, TCMB'nin iyimser yorumu, olsa olsa bir temenni olarak alınabilirdi. 6 Mart açıklamasında temelsiz iyimserlik, 'utangaç' iyimserliğe dönüşmüş:
"Dış talep nispeten gücünü korurken finansal koşullardaki sıkılığın da etkisiyle iktisadi faaliyet yavaş bir seyir izlemektedir."

3. Faiz İndirimi Mi Sıcak Yaz Mı?

Son bir not olarak şunu vurgulayayım: TCMB açıklama metninde faiz indirimi için gerekli olan koşul şu şekilde belirtilmiş:
"enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar"
Bunun üzerine, özellikle Mayıs sonrasında baz etkisinin de yardımıyla enflasyonun düşebileceği, dolayısıyla yaz aylarında yeniden faizlerin düşürülebileceği yorumları yapıldı. Bu tip yorumlara iki nedenle ihtiyatlı yaklaşıyorum.

İlki, ABD ile Türkiye arasında, bu sefer Türkiye'nin S-400 alımı üzerine yeniden artan tansiyonun nasıl sonlanacağını kestirmek güç. TL'de yeni bir değersizleşme atağı yaşanması durumunda faiz indirimi gündemden kalkabilir.

İkincisi de, 31 Mart seçimleri sonrasında (IMF'li ya da IMF'siz) yeni bir kemer sıkma programı ilan edilirse, bu ortamda faizini düşürmek mümkün olmayabilir.