25 Mart’ta döviz piyasasında oynaklık devam etse de, dövizin
daha fazla yükselmesinin önüne geçildi. Ama yaşananlar ve bazı önlemler Ağustos’taki kur krizini
pek çok açıdan anımsattı.
Aşağıda izleyebildiğim kadarıyla olanları kısaca, özel bir analiz yapmadan aktarıyorum. Bu takipte bir sorun söz konusuysa ilgili okuyucunun da uyarıda
bulunacağını umuyorum.
Bugünün önlemleri
neydi?
Dövizde ani yükselişi engellemek için Asya
piyasasının açılmasından itibaren devlet bankaları aracılığıyla döviz
satışı yapıldığı düşünülüyor.
25 Mart’ta TCMB depo ihalesi açmadı ve ayrıca TCMB’nin rezervlerini koruduğu hatta
bu rezervlerin 2,5 milyar dolar artacağı haberi yaptırıldı.
Aynı zamanda haftalık repo ihalesinin yapılmaması vesilesiyle faiz örtük biçimde yükseltildi, beklenti faizde 150 baz puanlık bir artıştı, ancak artış resmi verilerde şimdilik sınırlı kaldı. 25 Mart’ta ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 24,31 olarak kaydedildi.
TCMB’nin ilan ettiği ve teknik bir ayarlama olarak sunulan
önlem swap satış sınırını yükseltmekti. Swap piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap satışı sınırı yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıktı.
Vadesi gelmemiş Swap işlemlerinde satış limiti ayarlaması, kabaca 5 milyarlık takas limitinin 10 milyar dolara çıkması, bankaların vadesi gelmemiş swap işlemlerinde satışa yönelmesinin önünün açılmasıydı. Dolarları TCMB’ye vermek karşılığında TL almak bankalar açısından TL ihtiyacını gidermek anlamına gelirken, TCMB’nin elindeki döviz miktarını artırmayı da sağlayacaktı. Çünkü TCMB'nin net rezervi (Hazine mevduatı hariç ve altın hariç) en dar tanımıyla 10 milyar Doların altına gerilemişti.
Uluslararası piyasada TL faizi niye fırladı?
Uluslararası piyasada elindeki swapı önceden çıkarmak isteyenlerin TL arayışı ise uluslararası piyasada TL faizini fırlattı. Vadesi gelmemiş döviz takası işlemlerinde satış uluslararası piyasada TL’nin değer kaybına oynanması anlamına gelirken, TL’nin uluslararası piyasada değerlenmesini sağlayacak ve Ağustos ayında getirilmiş sınırlamanın yardımıyla, Lira’nın daha fazla değersizleşmesinin önüne geçildi.
Vadesi gelmemiş swap işlemlerinde satış için Türk Lirası
arayışı uluslararası piyasada gecelik TL faizini yüzde 90’ın
üzerine çıkardı.
Hatırlanacak olursa BDDK
13 Ağustos’ta şöyle bir sınırlama getirmişti:
“Bankaların yurtdışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı
döviz diğer bacağı TL olan para swaplarından, işlemin başlangıç tarihinde
spotta yurtiçi bankaların TL verip döviz aldıkları swap işlemleri ile yine
bu mahiyetteki swap benzeri (spot + vadeli döviz işlemi) işlemler toplamı
bankaların en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının yüzde
50’sini geçemeyecek olup, bu minvalde mevcut aşımlar giderilinceye kadar
yeni bir işlem yapılamayacak ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemler
yenilenemeyecektir. Söz konusu oran günlük olarak solo ve konsolide bazda
hesaplanacaktır.”
Bu oran 15 Ağustos’ta yüzde 25’e indirildi. Uluslararası piyasada
TL’nin kısıtlanması ile TL’nin faizi yükselmiş ve başka önlemler yanı sıra bu
yaratılan “kıtlık” ile de kur geçici süreliğine kontrol altına alınmıştı.
17 Eylül’de yapılan düzenleme ile vadeye göre sınırların hesaplamasında
değişikliğe gidildi: “… yüzde 25 sınırlamasına dahil edilen işlemlerin
hesaplamasında 90 ilâ 360 gün vadeli işlemlerin yüzde 75, 360 gün ve üzeri vadeli
işlemlerin ise yüzde 50 oranında dikkate alınması uygun bulunmuştur.”
Bu sınırlamalar takas işlemlerinin vadesine etkide bulundu, ama hacim azalmadı. Ağustos’taki kur krizi sonrasında bankalar daha ziyade TL kredi verirken, YP mevduat artışı deneyimliyor. Sonuç TCMB’nin Finansal istikrar raporunda belirttiği üzere bankaların “yurt dışı yerleşiklerden para takası işlemleri yoluyla sağladığı net TL fonlaması”nın artışı. Bu rakam “2018 yılı Ekim ayı itibarıyla 165 milyar TL seviyesine” yükselmiş.
BDDK takip edebildiğim kadarıyla daha sonra konuyla ilgili bir düzenleme yapmamıştı.
Dolayısıyla...
25 Mart’ta TCMB vadesi gelmemiş swap satışı limiti
düzenlemesi ile elindeki Doları artırmaya çalışırken, BDDK’nın yurtdışı
yerleşiklerden para takasına yönelik düzenlemeleri ve mevcut limiti sayesinde
uluslararası piyasada Doların daha fazla değer kazanmasına oynayanları kendince “cezalandırma”
işlemi de devam etti.
Yeni bir kur krizi belki de engellendi. Sorunlar belki birkaç gün, belki birkaç saat daha yok sayıldı.