30 Aralık 2016 Cuma

Hindistan ve Venezuela’da yeni banknotlar huzurda

2016’nın son ayları nadir rastlanan banknot değiştirme operasyonlarına sahne oldu. Hazırlıkları iyi yapılmamış ancak büyük bir kararlılıkla açıklanan bu değiştirme operasyonlarının hedef gösterdikleri kesimler açısından bir ortaklıkları var. Ancak hem ülke ekonomilerinin farklı yapıları hem de iktisadi sorunların niteliği nedeniyle etkileri farklı gerçekleşecek. Yine de “ekonominin düşmanları” ve halkın refahına göz dikenlerin cezalandırılacağını söylemek pek mümkün görünmüyor.

Sorun spekülatörler veya kayıtdışılık mı?

Hindistan’da otoriter başbakan Narendra Modi’nin dolaşımdaki paranın yaklaşık yarısını (bazı tahminlere göre dörtte üçten daha fazlasını) oluşturan 500 ve 100 rupilik banknotları dolaşımdan çekme kararı 8 Kasım’da ilan edildi. Yılbaşına kadar bankalarda yapılacak değiştirme sırasında yüksek banknot değişiminde bulunanlar sorguya çekiliyor. Kayıtdışı servetlerinden vergi ödemeyenler, “kara ekonomi”ye dahil olarak para kazananların cezalandırılması amacıyla girişilen bu operasyona karşın banknot değiştirme temposu, hedef konulanların bir yolunu bularak banknotları değiştirebildiğini ya da karaborsada daha düşük değere sattıkları eskimiş/eskiyecek banknotlarla küçük bir fedakarlık yaparak temizlendiklerini gösteriyor. Ancak daha yoksul eyaletlerde yeni banknotları bekleyenler, kredi ihtiyacını karşılayamayan çiftçiler ve nakit ekonomisinde aracılık faaliyetleri yürütenler bu süreçte şimdilik en çok etkilenenler.  

Venezuela’da hiper enflasyon ve düşük petrol fiyatları karşısında kıvranan Nicolas Maduro ise spekülatörlerin işi olarak gösterdiği istifçilik ve karaborsa ile mücadele amacıyla ülkenin en yüksek para birimi olan (bütün banknot ve madeni paraların % 48’ini teşkil eden) 100 bolivarlık banknotları dolaşımdan çekme kararını 11 Aralık’ta aldı. Para çok hızlı değer kaybettiği için kutularla banknotları değiştirmek üzere sıraya girenler ve nakit ekonomisinden beslenenlerin huzursuzluğu altı şehirde şiddetli gösterilere neden oldu. Değişim süresini ilk olarak üç gün şeklinde açıklamasına karşın Maduro yeni banknotlar yetişmediği için süreyi 2 Ocak’a kadar uzatmak zorunda kaldı. Venezuela’da hedef resmi ağızlardan kaçakçılık yapan ve sübvanse edilen ürünleri ucuza alıp Kolombiya’da satan çeteler olarak açıklandı. Ancak yeni banknotlara geçiş benzer bir şekilde gündelik yaşamlarını sürdürmeleri ufak aracılık işlemlerine bağlı olanları derinden etkiledi.

Etkisi ne olacak?

Nakit üzerinden işlemlerin önemli bir kısmının gerçekleştiği ekonomilerde bu aracı kaldırmak işlemin tesisi imkanını ortadan kaldırmak anlamına gelebilir. Nitekim nakit operasyonunun Hindistan’da ekonomik büyümeye darbe vurması bekleniyor. Daha yoksul olan eyaletlerde banknot arzı daha yavaş gerçekleştiği için etki daha ağır bir şekilde hissediliyor. Olayın siyasal yansımaları ise daha çetrefilli. Bir yandan ekonomiye vurulan darbe nedeniyle faturanın Modi’nin partisine çıkması söz konusu, öte yandan “kara ekonomi”ye karşı mücadele adı altında yolsuzluk mücadelesini yoksulluk karşıtı mücadeleye bağlayan iktidar partisinin 2017’deki eyalet seçimlerinden fazla yıpranmadan çıkması güçlü bir olasılık.

Venezuela’da ise hiper enflasyon nedeniyle ağırlaşan karaborsa sorununu mevcut banknot değişiminin ortadan kaldırması ya da hafifletmesi söz konusu değil. Üstelik temel hedefler arasında paranın kayıt altına alınması bulunsa da dijitalleşme amaçlanmadığı için nakit ekonomisi gücünü koruyacak ve Maduro’nun ortadan kaldırmayı amaçladığı kaçakçılık karşısında yeni banknotların nasıl bir olumlu etkisinin olabileceği bilinmiyor. Hükümet karşıtı hissiyatın derinleşmesine yol açan bu müdahaleye rağmen Maduro hükümetinin ayakta kalması Petróleos de Venezuela SA ‘nın Ekim ayında gerçekleştirdiği borç takasının tanıdığı zaman zarfında ekonomik toparlanmaya bağlı. Venezuela’nın toplam döviz girdisinin % 90’ı petrol ihracıyla sağlanıyor. Petrol fiyatlarındaki kıpırdanma ve takasın sağladığı 2,8 milyar dolarlık rahatlamaya karşın, yıllık ve dolar bazında % 20’yi aşan getiri oranıyla işlem gören Venezuela tahvilleri ülkenin borç sorununun aşılamadığını (ve hatta ağırlaşacağını), ekonomik sorunlar karşısında hiper enflasyonu dizginleyecek önlemlerin alınamadığını gösteriyor (bkz. FT’den alıntılanan grafik, kırmızılar devlet petrol şirketi PDVSA borç ödemeleri, sarılar devlet tahvili ödemeleri, birim milyar dolar). Banknot operasyonunun esas meseleye odaklanmayan bir girişim olarak amaca hizmet etmekten çok zarar yaratması olasılığı güçlü.


Siyasal söylem

Hindistan ve Venezuela’daki banknot değişimleri kara paranın aklanması sorununa karşı Merkez Bankalarının ve siyasal iktidarların aldığı önlemler düzlemine yerleşse de örneğin Çin Merkez Bankası’nın 200 bin yuan üstü bütün yurtdışı transferlerin kendisine bildirilmesi (ya da 50 bin yuan üstü herhangi bir işlemde bankanın şüpheli bulursa işlemi bildirmesi) talimatındakine benzer önlemlerin ötesine geçiyor. Hindistan’daki düzenleme bir yandan da dijital paraya geçiş tartışmaları ve yeni teknolojilerle işlem maliyetlerinin azaltılması arayışı arka planına oturuyor. Daha doğrusu uğraşların yoksullukla mücadeleye bağlanması için böyle bir sihirli dönüşüm ihtimalinden söz edilmesi, bu unsurun siyasi söylemin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor.

Ancak operasyonlar iç siyasete odaklandığı ve kötü tasarlandığı için bağlantılardan ve ihtimallerden önce ekonomiye etkileri ve çekilen sıkıntılarını tartışmak gerekiyor. Daha önemli nokta Modi’nin kara ekonomiye karşı, Maduro’nun çetelere karşı halkın iradesini kendilerinin temsil ettiği ve halkın arzularının kendilerinde cisimleştiği yönlü açık beyanları ve siyaset tarzları. Halkı düşmanlara karşı harekete geçiren ya da kendisine karşı eleştiri ve “komplo”yu halka ve ekonomiye karşı komplo olarak tahayyül eden bu tarz okuyucuya tanıdık gelecektir. Banknot değiştirme söz konusu olmasa da diğer geç kapitalistleşen coğrafyalarda bu söylemi 2017’de daha çok görebiliriz.