Geçen haftaki yazıda, 2018 yılında ekonomik krizin gelişimini bazı önemli dönüm noktalarıyla beraber ele almıştım. Bu yazıda, krizin gelişimini üç aşamada değerlendirebileceğimizi ileri süreceğim. Krizden çıkış için formüle edilen ‘dengelenme’ programının bir parçası halen eksik. Krizinin maliyetinin farklı sermaye kesimleri arasında nasıl bölüştürüleceği konusu, yerel seçimler sonrasında ertelendi. Bu konunun, yani krizin üçüncü aşamasının 2019 yılı içinde çözülememesi durumunda, 2020 yılında yeniden bir erken seçimin gündeme gelmesi sürpriz olmayacaktır.
Ekonomiyle ilgilenmeyebilirsiniz. Ancak bu sizi ekonomik krizin sonuçlarına maruz kalmaktan muaf kılmaz.
27 Aralık 2018 Perşembe
24 Aralık 2018 Pazartesi
20 Aralık 2018 Perşembe
2018’de Adım Adım Krize
2018, pek çok açıdan önemli bir yıl oldu. Siyaseten bakıldığında, 2007’de başlayan rejim krizi 11 yıl sonra AKP lehine nihayete erdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Bu değişime, Türkiye ekonomisindeki hakim sermaye birikim modelinin krizi eşlik etti. Ya da ekonomik kriz, rejim değişimini öne aldı. Dolayısıyla hem siyaseten hem de ekonomik olarak 2018 yılı, 2002’de başlayan AKP hükümetleri açsından da bir dönüm noktası olarak görülebilir. Bu 16 yılı kapsayan bir değerlendirme yapmak bu yazının konusu değil. Bu yazıda 2018 yılına odaklanacağım, bazı önemli dönüm noktalarına işaret ederek, iktidarın 2018’deki en kritik hamlesinin seçimleri öne çekmek olduğunu ileri süreceğim.
13 Aralık 2018 Perşembe
TCMB'nin 13 Aralık Kararı: Ekonomik Daralma Başlıyor
TCMB Para Politikası Kurulu bu yılın son toplantısını yaptı ve faiz oranlarını sabit tuttu. Kurul'un açıklama metni ile ilgili birkaç gözlemi aşağıda not aldım.
12 Aralık 2018 Çarşamba
Beş Soruda 2018-2019 Ekonomik Krizi
5 Haziran 2018’de, henüz Ağustos ayındaki döviz krizi yaşanmadan önce, Gazete Duvar’daki ‘10 Soruda 2018 Ekonomik Krizi’ başlıklı yazıya şu cümleler ile başlamıştım: ‘Türkiye ekonomisi hızla bir ekonomik daralmaya doğru ilerliyor… Durumu daha da zorlaştıran, daralmanın yüksek enflasyon ortamında gerçekleşme ihtimalinin yükselmesi, yani stagflasyon riski.’ O yazının üzerinden altı ay geçmişken bir güncelleme yapmak istedim. Bu sefer, önceki yazıda değindiklerimi özetleyerek beş soruya sığdırdım.
6 Aralık 2018 Perşembe
TL’nin Değerlenmesi, Krizi Çözer Mi?
Ekonomide bir sürü sorun varken herkesin konuştuğu konu TL’nin değeri. Hatta TL’nin ABD doları karşısındaki hareketine, bir çeşit ‘kriz barometresi’ muamelesi yapılıyor genellikle. TL’nin değerinin ekonomi gündeminin merkezinde kalmayı sürdürmesi nedeniyle, bu meselenin nasıl anlaşılması gerektiği ile ilgili görüşümü yazmak istedim. Mevcut ekonomik model değişmediği sürece, TL'nin değerlenmesi 'işlerin yoluna girdiği' anlamına gelmezken, değersizleşmesi daha da kötüleşmesi anlamına geliyor. Neden mi? Aşağıda açıklamaya çalıştım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)