Önceki yazıda, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelerin sonucunda 2015 yılında bir yandan ekonomik büyümenin
tempo kaybetmeye devam etmesi, diğer yandan da enflasyondaki artşın sürmesi
senaryosunun kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda durduğuna işaret etmiştim. Bu gelişmeler sonucunda ekonomi yönetiminin hareket alanının daralabileceği ve hükümet üzerinde ekonomik sorunların baskısının daha da artabileceği ihtimali üzerinde durmuştum. Bu yazının konusu, hükumetin elinde bu sıkışma tablosuna müdahale edebilmek için var olan seçeneklerin neler olabileceği. Uluslararası konjonktürdeki gelişmeler, hükümet açısından önceki yazıda işaret ettiğim olumsuz tabloyu dağıtabilir mi? sorusu, bu yazıda değineceğim ikinci konu olacak.