Uzun süredir beklenen FED faiz
artışı gerçekleşti.
FED’in sözlü yönlendirme mekanizmasını etkin kullanması sonucunda 0.25 oranında
yapılan faiz artışı esasında etkisi olmayan bir olay (non-event) haline
geldi. FED başkanı Yellen’in yaptığı basın açıklamasında 2016 için ılımlı bir
faiz artışı sürecinin öngörüldüğünü ancak bunun verilerdeki gelişmelere bağlı
olduğunu açıkladı.
Faiz artışı sonrası aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkeleri zor bir 2016
bekliyor.
2016 ABD Ekonomisi İçin Kritik Yıl
Piyasalar FED kararına kilitlendiği
için geri planda kalan üç önemli gelişme, 2016 içinde ABD ekonomisinin
doğrultusunu belirleyecek nitelikte. Bunlardan ilki ABD sanayi üretimdeki
toparlanma emarelerinin zayıflaması idi. 16 Aralık’ta açıklanan ABD Kasım ayı
sanayi üretimi verisinin beklentilerin altında kalması, hatta sanayi üretiminde
Mart 2012’den beri en hızlı aylık düşüşün gerçekleşmesi, faiz artırımı
kararının gölgesinde kaldığı için dikkat çekmedi. Kasım verisi tek seferlik bir
düşüş değil, yaz aylarından itibaren süren düşüş trendinin devamı niteliğinde.
İkincisi ve daha önemlisi geçtiğimiz
hafta ABD’deki gölge
bankacılık alanında faaliyet gösteren üç önemli finansal kurum batmasıydı.
Çöp kağıtlar (junk
bonds) olarak adlandırılan bu yüksek riskli ancak yüksek getirili yatırım
araçlarını pazarlayan finansal kurumların ardı ardına batması, en son 2007’de
görülmüştü.
Üçüncüsü, Yellen’i şaşırtacak
derecede düşen petrol fiyatları düşmeye devam ettiği ve Çin’deki devalüasyon
politikası sürdüğü sürece, 2016 yılında gerçekleşmesi beklenen faiz artışının
garanti olmadığının altını çizmeliyiz. ABD ekonomisi için her ne kadar 2016
büyüme beklentileri yüzde 2’nin üzerinde olsa da, enflasyonun yüzde 2 seviyesine
gelmesi oldukça kuşkulu.
Dolayısıyla 2016 için dört defa
yapılması öngörülen faiz artışının sürüp sürmeyeceği ya da bu dört taneden
kaçının yapılabilceği, ABD ekonomisindeki gelişmelere bağlı. Yani 0.25
düzeyindeki faiz artışı yapılması, ABD ekonomisi açısından 2008 krizinin
etkilerinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
22 Aralık’ta TCMB Sahne Alacak
FED’in faiz kararının Türkiye’ye
etkilerini görmek için kritik tarih 22 Aralık’taki TCMB toplantısı. Bu aşamada
TCMB’nin oldukça zor bir durumda olduğunu belirtmek gerek. Zira (i) FED’i takip
ederek faiz artışına gitmesi, (ii) faizleri sabit tutması durumlarında
ekonomik büyümedeki tempo kaybı sürebilir. İlk durumda TCMB faiz artışına
giderse, bu başta faiz artışına duyarlılığı yüksek olan konut sektörü gibi
alanları etkileyerek, ekonomik büyümenin tempo kaybetmesine neden olabilir.
İkinci yol takip edilerek faiz
artışına gidilmezse, bu sefer dövizin artışı yönündeki baskılar artacak ve bu
durum özel sektör üzerindeki döviz borcunun çevrilememesi ve enflasyon ile cari
açığın artışı gibi kanallarla yine ekonomik büyümenin tempo kaybetmesine neden
olacak. Dolayısıyla her iki seçenek de benzer bir sonuca yol açabilir.
Sorumluluk FED’de Değil Hükümette!
Ancak bu merkez bankasının ve
hükümetin bir kusurunun olmadığı, maruz kaldıkları bir süreç yaşadığımız
anlamına gelmesin. 2000’ler boyunca hayata geçirilen neoliberal popülizmin
gerisindeki temel faktörlerden biri olan uluslararası konjonktür şimdi tersine
dönmeye başlıyor. Ve bu değişimin geleceği çok iyi biliniyordu. Dolayısıyla
ekonomi yönetimindeki bu sıkışma hükümetin ve merkez bankasının bilinçli olarak
tercih ettiği bir modelin sonucunda gerçekleşti.
Hükümet geçen hafta açıkladığı eylem planı ile bu sıkışmayı iç talebi destekleyerek aşmaya çalışacağının sinyallerini verdi. Buna ek olarak geçtiğimiz yıl merkez bankasının ve hükümetin elini kolaylaştıran en önemli unsurlardan biri olan petrol fiyatındaki düşüş halen sürmeye devam ediyor. Bu önümüzdeki yıl için de bir kolaylık olmaya devam edecek. Ancak elimizdeki verilere dayanarak 2016’nın 2015’ten daha iyi bir yıl olacağını söyleyebilmek mümkün değil.
Hükümet geçen hafta açıkladığı eylem planı ile bu sıkışmayı iç talebi destekleyerek aşmaya çalışacağının sinyallerini verdi. Buna ek olarak geçtiğimiz yıl merkez bankasının ve hükümetin elini kolaylaştıran en önemli unsurlardan biri olan petrol fiyatındaki düşüş halen sürmeye devam ediyor. Bu önümüzdeki yıl için de bir kolaylık olmaya devam edecek. Ancak elimizdeki verilere dayanarak 2016’nın 2015’ten daha iyi bir yıl olacağını söyleyebilmek mümkün değil.
Şimdilik, 22 Aralık'ta TCMB'nin sahne almasını izleyeceğiz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu yazının bir benzeri, 18.12.2015 tarihinde Başlangıç Dergi'nin web sitesinde yer aldı.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu yazının bir benzeri, 18.12.2015 tarihinde Başlangıç Dergi'nin web sitesinde yer aldı.