Yunanistan’daki 25 Ocak seçimlerini büyük olasılıkla Radikal Sol Koalisyon
Syriza birinci parti olarak kazanacak. Konunun pek çok boyutu var ve bu
boyutlar bir süredir hem dünya genelinde hem de Türkiye’de enine boyuna
tartışıldı. Bu yazıda güncel tartışmalardan hareketle üç noktanın altını çizmek
istiyorum. Syriza’nın yükselişi (i) liberal demokrasinin kırılganlıklarını bir
kere daha ortaya çıkardı ve sermaye için demokrasinin ana-akım partileri
güçlendirdiği oranda önemli olduğunu gösterdi, (ii) mevcut Avrupa Birliği
sisteminin olarak sola kapalı yapısını görünür kıldı, (iii) sola kapalı bir
sistemde iktidara gelen bir sol partinin önündeki seçeneklerin ne kadar kısıtlı
olduğunu ortaya koydu. Son olarak olası Syriza iktidarının önündeki
seçeneklerin neler olacağı üzerinde duracağım.