30 Mart 2020 Pazartesi

COVID-19 Salgınına Karşı Kamu Politikası Seçenekleri

Salgınla mücadelede kamu politikasının iki amacı var: (i) hayatını kaybeden insan sayısını en az sayıda tutmak ve (ii) salgının ekonomik etkisini en aza indirmek. Bu iki amacın birbiri ile çelişip çelişmeyeceğini belirleyen, kamu politikasının hangi ekonomik ve siyasi düzlemde yapılıyor olduğu. 

Mevcut durumda, ekonominin kâr odaklı kapitalist ilkelerce organize edildiği ve son 40 yıldır uygulanan neoliberal politikalarla özellikle sağlık sisteminin özelleştirildiği bir kamu politikası yapım evrenini veri almak zorundayız. Bunun dolaysız sonucu olarak, kamu politikasının iki amacının (en az ölüm ve sınırlı ekonomik etki) birbiri ile çeliştiğini görüyoruz.[1] Bunun anlamı şu: Kamu otoritesi istese de istemese de belirli bir noktada, bu iki amaç arasında bir seçim yapmak zorunda kalacak.

18 Mart 2020 Çarşamba

Covid-19’un döviz rezervlerine de mi etkisi var?

Türkiye gibi ülkelerin küresel merkezlerdeki gelişmelere olan duyarlılığı son derece yüksek. Dolayısıyla siyasal iktisadi süreçleri değerlendirirken bu gelişmeleri göz önünde bulundurmak gerekli.

Neye güven, neye kısmet

Politika yapıcıların ağızlarından komşu ülkeyle ya da enerji bağımlısı olunan başka bir ülkeyle resmen savaş ifadeleri dökülüyor. Bu arka planda, çeşitli kamuoyu yoklamalarının tarihinin en düşük destek seviyesine düştüğünü iddia ettikleri AKP’de bölünmeler gerçekleşirken ve Türkiye tarihinin en sert krizlerinden birisinin etkileri geride bırakılmamışken politika yapıcılar neye güveniyor sorusunun cevabının detaylandırılması gerekiyor.

Depreme hazır değilsek vergilerimiz nerede?

24 Ocak’ta Elazığ ve Malatya’da gerçekleşen deprem ve sonrasındaki can kayıpları devletin depreme hazırlık konusundaki yetersizliğinin tekrar tartışılmasına neden oldu. Şehirlerde toplanma alanlarının imara açılmasından, depreme hazırlık konusunda neler yapıldığına uzanan çok sayıda veçhesi bulunuyor söylenenlerin. Doğu Anadolu fay hattına dair daha önce yapılan uyarıların dikkate alınmamasından, yayın organlarının deprem sonrasındaki tercihlerine, çokça netameli alan mevcut. En fazla dillendirilen noktalardan birisini “deprem vergilerinin nereye gittiği “oluşturuyor.

KHK'liye hesap açılmasın mı?

31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın İstanbul adayları arasındaki oy farkı çeşitli tekrar sayımlar sonrasında, İstanbul’da yaşayan ve Kanun Hükmünde Kararname ile kamu hizmetinden çıkarılmış olanların sayısının altına inince kendimce eğlenmiştim. Sonrasında KHK’lilerin oy verme hakkının olmaması gerektiği argümanı AKP’nin itiraz kampanyasının bir parçası haline geldi. Söz konusu girişim hayata geçmedi, ancak girişimi mümkün kılan düşünce yerli yerinde.

Faiz pilavı çok su kaldırır

Türkiye’de partili cumhurbaşkanının, eski ortaklarını ve bir zamanlar iş gördüğü yol arkadaşlarını hedef alması, yeni parti kuran ya da kuracak olan muhafazakar kadroların cevap verme telaşı gülünç durumlar yaratıyor. Meslektaşlarını hedef gösterenlerin, akademisyenler için linç töreni hazırlayanların yanında saf tutan Ahmet Davutoğlu geçmişle “hesaplaşma” sırasında ifade özgürlüğünün koruyucusu kesilebiliyor. Türkiye’nin içine gömüldüğü faiz düzeninin 21’inci yüzyıl harç ustası Ali Babacan “bu faiz ödemeleri de çok oldu” anlamına gelen siyasi mesajlar verebiliyor.

2020'ye devrolan sorunlar yumağı

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ekonomik krizinin olgunluk çağına girdiği yıldı. Kimilerine göre kriz geride kaldı, eleştirel iktisatçıların çoğuna göre ise toplumsal sorunları ağırlaştırarak, farklı bir hale bürünerek seyrine devam ediyor. Yaşadığımız çöküntü ve yılın ikinci yarısına yayılan zayıf toparlanmayı bir buhran başlangıcı olarak nitelemesem dahi 2020’ye devrolan sorunların büyüklüğüne işaret etmeyi gerekli buluyorum. Bu köşede de sıklıkla ele aldığım üç ana başlığa yılı kapatırken tekrar dikkat çekmek istiyorum.

Bu ekonomiyle nereye gidilir?

AKP kadrolarının 2018 seçimleri öncesinde olgunlaştırdığı plan kısmen işlemeye devam ediyor. Aralık ayındaki gelişmeler ve veriler bir yandan sıkıntıları bir yandan da alınan mesafeyi göstermesi bakımından önemli.