Kriz Notları Facebook Sayfası

16 Mart 2015 Pazartesi

İnşaat Sektörü İçin Yeni Önlem: Bina Tamamlama Sigortası

Küresel ekonomik krizin derinleşmesi, Türkiye ekonomisini daha şiddetli bir şekilde etkilemeye başladı. Bu süreçte hükümetin ekonominin daha da kötüleşmesi karşısında aldığı önlemler sıklaşıyor. Geçtiğimiz hafta Kredi Garanti Fonu'nun aktivasyonu ile Hazine garantisinin kapsamı genişletilmişti. Bu değişiklik ile olası bir döviz şokunun KOBİ'lere olan etkisinin azaltılması amaçlanmıştı. Bu hafta Hazine Müşteşarlığı'nın yayınladığı "Bina Tamamlama Sigortası Genel Şartları" ile inşaat sektöründeki iflas riskinin etkilerinin azaltılması amaçlanıyor.

İnşaat-Finans Kompleksinin Kurumsallaşması
Türkiye ekonomisindeki yeri çok büyük olmamasına rağmen konut sektörü, (i) pek çok farklı sektörle ileri-geri bağlantıları olması ve bu nedenle ekonomik büyüme ve istihdam için kritik sektör haline gelmesi, (ii) kent rantının yaratılması ve yeniden paylaşılmasının aynı zamanda siyasi boyutları olması ve (iii) büyük ölçekli kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle büyük bir genişleme potansiyeli olması gibi nedenlerle giderek daha önemli hale geliyor. Sektörün bu şekilde gelişmesini olanaklı kılan en önemli gelişme, 2000'li yıllarda giderek kuvvetlenen finans-inşaat kompleksinin kurumsallaşması oldu. İnşaat-finans kompleksi kabaca dört ayak üzerinde duruyor. 
  1. Konut talebinin oluşturulması ve sürekliliği için uzun vadeli konut kredisi mekanizmasını kurumsallaştıran bankacılık sistemi
  2. Altyapı yatırımları ve şehir planlarında yaptıkları değişikliklerle kent rantını artıran belediyeler.
  3. Büyük konut projelerini hayata geçiren GYO'lar ve inşaat tekelleri.
  4. Sektördeki katalizör rolü oynayan TOKİ.

Kaynak: http://goo.gl/bhjeQ3
 
Kötüleşen Ekonomik Konjonktür
Yukarıda bileşenlerini ana hatlarıyla sıraladığım inşaat-finans kompleksinin olgunlaşmasını mümkün kılan süreç, 2000'li yıllarda dünya ekonomisinde yaşanan ekonomik konjonktür idi. Bilindiği gibi bu konjonktür 2008 krizi ile birlikte değişti. 2008'de patlak veren küresel ekonomik krizin etkileri bir türlü atlatılamadı, hatta 2014'ten itibaren krizin derinleşmesi  aşamasına geçildi. Türkiye ekonomisinde son yıllarda gözlemlenen ekonomik büyüme temposunun giderek yavaşlaması, bu sürecin bir sonucu idi. Özellikle 2015 ile birlikte ihracatın sert bir şekilde daralması iç talebin canlı tutulmasını daha da önemli kıldı. Buna ek olarak seçimlere çok az bir zaman kala ekonomi kaynaklı bir sorunun yaşanmaması, hükümet açsından temel önceliklerden biri haline geldi. Dolayısıyla, hükümet için, iç piyasadaki canlılığın önemli bir unsuru olan inşaat-finans kompleksini ayakta tutmak daha da önemli.

İnşaat-Finans Kompleksi İçin Yeni Önlem: Bina Tamamlama Sigortası
Geçtiğimiz yıllarda inşaat sektöründe firma iflaslarının yaşandığı bir sır değil. Özellikle henüz tamamlanmamış konut projeleri üzerinden satış söz konusu olduğunda, tüketicilerin bu süreçte mağdur olduğu da. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan ve 16 Mart 2015 itibariyle yürürlüğe giren "Bina Tamamlama Sigortası Genel Şartları", inşaat-finans sektörünü daha da pekiştirmek üzere tasarlanmış. 

Yapılan düzenlemenin amacı, inşaat firmaların projelerini tamamlayamadan iflas etmeleri durumunda oluşacak riskin, inşaat-finans kompleksini oluşturan unsurlara yayılmasını engellemek. Bunun için inşaat firmalarına bina tamamlama sigortası yaptırma zorunluluğu getiriliyor. Böylelikle, maketten satış yapan bir inşaat firmasının iflas etmesi ya da belirtilen tarihte konutların teslim edilememesi durumunda, sigorta yapan kuruluş devreye giriyor. 

Sigorta şirketi ya inşaatın tamamlanması için yeni bir müteahhit ile anlaşarak proje tamamlayabiliyor ya da tüketicinin o zamana kadar ödediği parayı iade ediyor. Dolayısıyla bu düzenleme ile hem sektörün sigorta şirketleri tarafından denetlenmesi sağlanarak iflas riskinin asgariye indirilmesi sağlanmaya çalışılıyor hem de riskin gerçekleşmesi, yani inşaat firmasının iflası durumunda bunun etkilerinin yayılması önlenmeye çalışılıyor. 

İnşaat-Finans Kompleksinin Pekişmesi
Kısacası yapılan bu düzenlemeyi iki düzeyde değerlendirebiliriz. 
- Bunlardan ilki, yapılan düzenleme kısa dönemde ekonomideki kötüleşme olasılığına karşı inşaat sektörü kaynaklı bir riskin ortaya çıkmasını önleme amacı taşıyor. 
 - İkincisi ise, düzenleme ile inşaat tekelleri ile bankacılık sistemi arasındaki ilişkinin daha da sağlamlaşmasını sağlamak üzere sigorta şirketlerinin devreye sokulması ile orta ve uzun dönemde Türkiye'deki inşaat-finans kompleksinin daha da kurumsallaştırılması hedefleniyor.