ABD ekonomisi verilere göre ilk çeyrek büyümesi (küçülmesi), 2009'dan bu yana en kötü durumda: ekonomi ilk çeyrekte yüzde 2,9 daraldı. Ekonominin iyiye gittiği ve FED'in miktarsal genişleme programını aşamalı olarak daralttığı bir dönemde gelen bu rakam, ABD ekonomisini izleyenler için bir sürpriz olarak algılandı. Küçülmenin nedenleri ile ilgili olarak, ilk üç ayda hava koşullarının kötü olması argümanı o kadar çok tekrarlandı ki, verilere bakma ihtiyacı duydum.Gerçekten de Ocak-Mart arasında hava çok soğuktu. Ancak bu ekonominin yüzde 2,9 küçülmesi için yeterli bir sebep mi?
Her Şey Soğuktan Oldu!
Bu soruyu cevaplamak için 2002-2014 yılları arasında ABD'deki ilk çeyrek büyüme rakamlarını yine aynı dönemde ortalama hava sıcaklıklarıyla karşılaştırdım ve aşağıdaki grafik oluştu.
Grafiğin sol tarafında, 2002-2014 arasında ilk üç ayların "ulusal ortalama sıcaklık sıralaması" yer alıyor, sağ tarafında da yine aynı dönem için 1. çeyrek büyüme rakamları. Tabii ki, bir grafikle büyük genellemeler yapacak değiliz. Ancak kabaca görünen şu: Hava sıcaklıkları ile ekonomik büyüme arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu söylemek zor. Örneğin 2002-2004 arasında hava sıcaklıkları hemen hemen aynı kalsa da, büyüme farklılıklar gösteriyor, ya da 2009 krizinde herhangi bir ilişki olmadığını görüyoruz. Ancak son üç yıldır, hem ortalama sıcaklıklar azalıyor hem de büyüme! Sonuçta ortaya çıkan bu rakamlarda hava koşullarının etkisi olmadığını söylemek zor. Ancak küçülmenin bu düzeyde olması, hala ekonominin krizin etkisinden çıkamadığının ve bu tip şoklara karşı kırılgan olduğunun da bir göstergesi olarak görülmeli.
Doğaya Rağmen Büyümeye
Hava koşulları ile ekonomik büyüme ilişkisi kapitalizm öncesi toplumlarda çok daha doğrudan ilişkiliydi. Çünkü bu toplumlar için temel üretim faaliyeti tarıma, tarım ise diğer faktörlerin yanında büyük ölçüde hava koşullarına dayanıyordu. Ancak kapitalizmin gelişimiyle birlikte, ekonomilerin büyümesi içinde tarımın belirleyiciliği azaldı ve hava koşulları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki daha seyreldi diyebiliriz. Ancak küresel iklim krizinin kapıda olduğunu düşünürsek bu ilişkinin koptuğunu söylemek mümkün değil. Son gelen ABD büyüme rakamları bir yanıyla bunu da gösterdi.
Krizin Geleceği
ABD için son büyüme (küçülme) rakamlardan sonra bu yıl için büyümenin beklendiği gibi yüzde 3,5-4 arasında gerçekleşmesi zorlaştı. Buna ek olarak işsizlik oranının azalıyor olması da kendi başına bir krizden çıkış sinyali olarak değerlendirmek zor, çünkü işsizliğin azalmasının gerisinde yeni iş yaratılması kadar iş arayanların vazgeçmesi, yani emek piyasasına katılım oranının düşmesi yatıyor. Tüm bunlara rağmen FED, piyasalara iyimserlik pompalamaya devam ediyor.
2. çeyrekte havalar fena değildi, büyümenin ne kadar geleceğini de kısa sürede göreceğiz!