2016’nın Ocak ayının ikinci yarısında Davos’ta gerçekleşen Dünya Ekonomik
Forumu toplantısı, 2016’nın ilk günlerinde dünya genelinde yaşanan borsa
çöküşlerinin gölgesinde yapıldı. Zaten forumun beş ana temasından üçü doğrudan
küresel ekonomik krizle ilgiliydi. Kapitalizmin geleceğine dair umutları diri
tutmanın temel amaç olduğu Davos zirvesinde dahi küresel krizin bu denli önemli
bir yer kaplaması, meselenin ne denli ciddi olduğunu gösteren bir işaret. Bu
yazıda 2008’de ABD’deki dev yatırım bankalarından biri olan Lehman Brothers’ın
batmasıyla patlak veren ve halen süren küresel ekonomik krizin ana hatlarıyla
gelişimi ve 2016 itibariyle beklenen güncel gelişmeler konu ediliyor. Bu
bağlamda Türkiye ekonomisinin 2016 serüveni de kısaca ele alınacak. Bu durum
tespiti için bir adım geriye çekilip 2008 öncesini kısaca hatırlamak gerek. [1]
Ekonomiyle ilgilenmeyebilirsiniz. Ancak bu sizi ekonomik krizin sonuçlarına maruz kalmaktan muaf kılmaz.
Kriz Notları Facebook Sayfası
▼
24 Mart 2016 Perşembe
10 Mart 2016 Perşembe
Avrupa Merkez Bankası Şapkadan Tavşan Çıkarabilir mi?
Avrupa Merkez Bankası (AMB) 10 Mart’taki para politikası kararları ile sürpriz yaratarak miktarsal genişleme (expanded asset purchase program) kapsamındaki menkul
kıymet alım miktarını önemli ölçüde arttırdı. 2017 Mart’ına kadar devam edeceği
açıklanan Avro Bölgesi miktarsal genişleme programında (devlet tahvillerini de kapsayan) menkul kıymet alımı ayda 60 milyar avro’dan 80 milyara çıkarılmış oldu. AMB aynı gün politika
faizini yüzde 0,05’ten sıfıra indirdi. Aynı zamanda bankaları kredi vermeye
teşvik için negatif seviyeye çekilmiş olan mevduat faizini 10 baz puan daha
indirerek – 0,4’e çekti. Bankaların AMB’den borç aldıklarında ödeyecekleri faiz
oranı da sınırlı bir düşüşle yüzde 0,25’e indirilirken, yatırım notuna sahip şirket
tahvilleri de miktarsal genişleme programına eklendi. Bu son karar ve yeni bir
finansman operasyonu duyurusu (TLTRO II) ile AMB hem bankalara hem de şirketler
kesimine verebileceği desteğin sınırlarına bir adım daha yaklaşmış oldu.
8 Mart 2016 Salı
6 Göstergede Türkiye ve Rusya Ekonomisi: Gerilim Stratejisi Nereye Kadar?
2015 yılının sonlarına doğru düşürülen Rus uçağından sonra Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında tansiyon artmıştı. Rusya'nın Türkiye'ye yönelik uyguladığı ekonomik yaptırımlardan sonra iki ülke arasındaki gerilim daha da şiddetlendi. Bazı çevreler petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Rus ekonomisinin zaten çöktüğü, dolayısıyla Türkiye'ye yaptırım uygulayacak bir gücünün olmadığını ileri sürüyor. Aşağıdaki 6 temel ekonomik gösterge ile Türkiye ve Rusya ekonomisi karşılaştırıldığında bu görüşü destekleyecek bir sonuca ulaşmak mümkün görünmüyor.