27 Şubat 2014 Perşembe

Yabancı Sermaye, AKP ve Demokrasi

27 Şubat itibariyle, BİST'teki yabancı yatırımcı payı yüzde 61'e geriledi. Bu 2005 yılı Temmuz ayından itibaren en düşük pay. Bu 9 yılda ABD'de yaşanan 2008-9 krizi ve 2011'de yoğunlaşan Avro Bölgesi krizleri gibi çok önemli gelişmeler yaşandı. Ancak yabancı yatırımcı bunlar yerine son dönemde yaşanan gelişmelerden daha çok etkilenmiş gibi görünüyor.

13 Şubat 2014 Perşembe

2014’e Girerken Küresel Güney’de Ekonomik Kilitlenme: Çalışanlar Nasıl Etkilenecek?


“Yükselen piyasalar” olarak kodlanan ülkelerde yaşanan sert devalüasyonlar, Çin’in ekonomik büyüme temposunun azalması, Avro Bölgesi’nde artan deflasyon riski ve ABD’de bir türlü toparlanamayan ekonomik büyüme 2014’ün ilk ayında göze çarpan gelişmelerdi. Türkiye’de ise devlet krizinin eşlik ettiği seçim sürece ve buna eşlik eden yavaşlayan bir ekonomik büyüme temposuna tanıklık ediyoruz. Son olarak 7 Şubat’ta gelen uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Standart&Poors’un Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirmesi haberi, önümüzdeki dönemin ekonomik büyüme için çok da parlak olmadığına işaret ediyor.

Bu yazıda, 17 Aralık ile başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve bunun giderek bir devlet krizine dönüşmesi süreci olmasaydı da, Türkiye’nin küresel ekonomik dalgalanmadan yine de etkileneceğini, devlet krizinin ise, sadece bu etkiyi daha da derinleştiren ve büyüten bir unsur olarak ele alınması gerektiğini ileri süreceğim. Bu çerçeveden hareketle yaşanan tüm bu gelişmeleri daha iyi anlayabilmek için önerim bir adım geri çekilerek şu temel sorulara yanıt aramak: Yeni bir ekonomik krize mi giriyoruz? “Yükselen piyasalar” krizi 2008 krizi ile bağlantılı mı? Olası krizin mekanizmaları neler olabilir? Ve bu krizden çalışanlar nasıl etkilenecek?