22 Ağustos 2012 Çarşamba

Gerçeğin Çölüne Hoşgeldiniz: Neoliberal Ütopyanın Krizi

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan verilere bakıldığında 2012 yılının sonunda teknik olarak resesyona girileceği belli oldu. Teknik resesyon, üst üste iki çeyrek, yani 6 ay boyunca negatif büyüme gerçekleşmesi durumuna verilen ad. Ekonomik büyümenin gerçekleşmemesi durumunda, ekonominin resesyonda olduğu ilan ediliyor. Ancak bu dar teknik yorumu bir kenara bırakırsak, Avrupa’nın krizinin ne durumda olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bunun için biraz geriye dönüp krizin yapısal ve Avrupa’ya özgü yanlarına bakmak gerekiyor[1].

12 Ağustos 2012 Pazar

Neoliberal Avrupa'ya Geçiş Süreci

Bu röportaj Arif Koşar tarafından yapılmış ve 10.08.2012 tarihli Evrensel gazetesinde yayınlanmıştır. Arşiv açısından burada da bulunsun istedik.

Yunanistan, İtalya, son olarak da İspanya... Yardım isteyecek mi istemeyecek mi? Avrupa Merkez Bankası borçlu ülkelerin tahvillerini alacak mı almayacak mı? Hatta Avro Birliği dağılacak mı? 2008 krizinden bugüne geçen dört yılda dünya hâlâ bir biçimde krizle boğuşmayı sürdürüyor. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri krizden henüz yakasını kurtarabilmiş değil. Kolay kolay da kurtarabilecekmiş gibi gözükmüyor. Ancak her kriz süreci de ülkelerin ekonomik ve sosyal yapısında önemli değişikliklere neden oluyor. İşte emekçiler bu neoliberalleşme sürecine karşı çeşitli biçimlerde tepki gösterirken, biz de bu kriz sürecini iki bilim insanıyla konuşuyoruz.
Konuklarımız Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Türkay ve New York Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden Dr. Ümit Akçay.